“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : BURDUR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2014
NUMARASI : 2013/526-2014/350

Taraflar arasında görülen davada Burdur 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/05/2014 tarih ve 2013/526-2014/350 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, davalı tarafça, kendilerine, Burdur 1. Noterliği’nin 04/01/2013 tarihli ihtarnamesi ile davalının sahibi olduğu TR 2009 01032 B sayılı patent belgesine göre müvekkilinin kapari karpuzu üretimi, imali ve satışı fiillerinin gerçekleştirildiğinin öğrenildiği, 551 sayılı KHK’dan gelen haklar çerçevesinde söz konusu üretimin durdurulması gerektiği yolunda ihtarda bulunulduğunu, davalı yanın bu ihtarına karşılık kendilerince Karşıyaka 5. Noterliği’nin 18/01/2013 tarihli ihtarı ile cevap verildiğini ve ihtarname içeriğinin kabul edilmediğinin bildirildiğini, ayrıca karşı taraftan haksız talebini düzelterek bilgi verilmesinin talep edildiğini, davalı tarafça bu ihtarnamelerine Burdur 1.Noterliği’nin 25/01/2013 tarihli ihtarı ile cevap verildiğini ve taleplerinin halen geçerli olduğunun ihtar edildiğini, bu nedenle durumun yargı yolu ile tespiti zaruretinin doğduğunu, dava konusu ürünün geleneksel yöntemlerle ile üretilen bir ürün olup, bu nedenle dahi 2009 yılında bulunduğu iddia edilen bir buluşa tecavüz etme ihtimalinin bulunmadığını ileri sürerek müvekkilinin davalıya ait TR 2009 01032 B sayılı patente tecavüz etmediğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, müvekkilinin TR 2009 01032 B nolu incelemeli patent belgesine sahip olduğunu, davacının müvekkilinin patent hakkından yararlandığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının çalışma alanında patentli ürünün üretimindeki malzemelerin bulunmadığının tespit edildiği, davalının üretim süresi, nihai ürün ve yöntemlerinin farklı olduğunun ortaya çıktığı, iki firmaya ait ürün örneklerinin kimyasal ve teknik özelliklerinin birbirinden farklı olduğunun belirlendiği ve bu nedenle davacının kapari ürünlerinin davalıya ait TR 2009/01032 tescil numaralı patent belgesine tecavüz etmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.


Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava, davacının, davalının patent belgesine tecavüz etmediğinin tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.


Ancak, mahkemenin karara esas aldığı bilirkişi raporunda, davalıya ait patentin istemleri ile davacının üretim yöntemi karşılaştırılmış ise de, bu karşılaştırma bilirkişi tarafından yapılan inceleme ve gözlem ile elde ettiği bilimsel verilere göre değil, davacı şirketin temsilcisinin beyanına göre yapılmıştır. Öte yandan bilirkişi raporunda davacının ürünü ile davalının ürününün kimyasal analizlerinin yapıldığı belirtilmiş ve farklı olduğu belirlenmiş ise de, bu analizin nasıl yapıldığına ilişkin bir açıklama da yapılmamıştır. Bu itibarla mahkemece hüküm kurmaya elverişli, bilimsel verilere ve gözleme dayalı karşılaştırma yapan bir bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

.

Kaynakça ; Yargıtay