“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : … FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen davada … Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/01/2014 tarih ve 2013/14-2014/11 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili ile katılma yoluyla davacı-karşı davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı-karşı davalı vekili asıl davada, müvekkilinin medikal üretimi ve ticareti ile iştigal eden, aynı zamanda tıbbi danışmanlık veren bir firma olup, adına TPE nezdinde tescilli 2007 00809 no’lu faydalı model belgesi bulunduğunu, anılan faydalı model konusu ürünün aynısının davalı tarafından üretilip piyasaya sunulduğunun ve 2010 03047 no’lu endüstriyel tasarım tescil belgesi aldıklarını öğrendiklerini, davalıya ait tasarımın müvekkiline ait faydalı model konusu ürün karşısında yeni ve ayırt edici niteliğe haiz olmadığını ileri sürerek, davalı adına tescilli 2010 03047 sayılı çoklu tasarım belgesinde yer alan tüm tasarımların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiş, karşı davanın ise reddini istemiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı-karşı davacı vekili karşı davasında, karşı davalının faydalı model tesciline konu ürününün yeni bir buluş olmayıp, tescile konu ürün için 2003 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde patent alındığını ve ürünün 551 sayılı KHK’nın 155 ve 6/e maddeleri gereğince korunamayan buluş ve konular kapsamında olduğundan hükümsüzlüğü gerektiğini ileri sürerek, 2007 00809 sayılı faydalı model tescil kaydının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiş, asıl davanın ise reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 2010 03047 tescil no’lu 28.05.2010 tarihli tasarımın…Patent Ofisi’nde tescilli belgede açıklanmış unsurları ve görsel özellikleri taşıdığı, keza, davacı-karşı davalı tarafından kaydedilen 2007 00809 no’lu faydalı model kapsamında açıklanmış unsurları da sergilediğinden “yeni ve ayırt edici” kabul edilemeyeceği, 2007 00809 tescil no’lu faydalı model konusu ürünün …Patent Ofisi’nde kayıtlı olarak US …AI no’lu patentte yer aldığı, anılan patent için 14.11.2003 tarihinde başvuru yapıldığı, yayının ise, daha sonra 2007 yılının Temmuz ayında yapıldığı, bununla birlikte, başvurusu yapılan patent öğretisinin o tarihte artık tekniğin bilinen durumuna dahil olduğundan yeniliği bozucu nitelikte olduğu, keza, bu patent konusu ürünle ilgili … Ipas firmasının 2007 Ocak tarihli broşüründe de aynen yer aldığı yani, faydalı modelin başvuru konusu edildiği 13.02.2007 tarihinde yenilik taşımadığı,…patentinin yayın tarihinin, faydalı model’in başvurusundan sonra olmasının ise sonuca etkili olmadığı, her ne kadar başvuru tarihinden önceki 12 aylık dönemde yapılan açıklamanın yeniliği bozmayacağı iddia edilmiş ise de, 8. maddede kastedilen açıklamanın bizzat, tasarım sahibi, halefi veya izin verdikleri 3. kişilerin yaptığı açıklama olduğu oysa, anılan yenilik bozucu açıklamanın bu kişilerce yapılmadığından hoşgörüden yararlanacak ve istisna edilecek nitelikte olmadığı, mutlak yeniliğin değerlendirilmesinde kamuya çeşitli biçimlerde sunum, sergileme, yayın, tanıtım, hatta kanıtlanabilen sözlü açıklamaların dahi yeterli olduğu, anılan ürünle bilgilerin yabancı patentte ve ilgili internet sitesinde yer aldığı gerekçesiyle, asıl ve karşı davanın kabulüne ve her iki belgenin de hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı-karşı davacı vekili ile katılma yoluyla davacı-karşı davalı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı vekili ile katılma yoluyla davacı-karşı davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı-karşı davacı vekili ile katılma yoluyla davacı-karşı davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 10/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

.

Kaynakça ; Yargıtay