“İçtihat Metni”



Taraflar arasındaki davadan dolayı verilen 10/02/2014 gün ve 2014/6-2014/6 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi tespit ve tedbir isteyenler vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:


Tespit ve tedbir isteyen vekili, aleyhine tespit talep edilen yan tarafından müvekkili şirketin sayılı incelemeli patentinden kaynaklanan haklarını ihlal eden ” isimli jenerik ürünleri için nezdinde kısaltılmış ruhsat başvurusu yapıldığı ve bu ürünleri üreterek ticaret alanına çıkarmak için faaliyetlerde bulunduğu ileri sürerek, tecavüz teşkil eden vakıaların tespitini, patent tecavüzünün önlenmesi davasının etkinliğini temin etmek üzere tespit ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, 551 sayılı KHK’nın 75(f) maddesi gereğince ilaçların ruhsatlandırılması ve bunun için gerekli test ve deneylerde dahil olmak üzere ruhsat konulu deneme amaçlı fiiller patentten doğan hakkın kapsamında kalmadığından, ruhsatlandırma işlemleri nedeniyle patent haklarına tecavüz iddiasıyla tedbir kararı vermenin yasal dayanağının bulunmadığı, ruhsat başvurusunun yasallığı nedeniyle talep edilen hususların sorulması veya karşı tarafın ürün örneği sunmaya zorlanması talebinin kabulünün de mümkün olmadığı, ayrıca HMK 400 (1 ve 2) maddesi gereğince delil tesbiti istenebilmesi için gerekli koşulların somut olay bakımından oluşmadığı, tecavüz teşkil eden vakıaların tespiti taleplerinin değişik iş üzerinden incelenilemeyeceği, ancak ileride açılacak davada tespitinin ve öğrenilmesinin mümkün olduğu, talep edenin tespit istemekte hukuki yararının da bulunmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir.


Kararı tespit ve tedbir isteyenler vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava, delil tespiti ve ihtiyati tedbir talebine ilişkindir. Mahkemece, yukarıda özetlenen gerekçe ile her iki talebin reddine karar verilmiş; bu karar tespit ve tedbir talep eden vekili tarafından temyiz edilmiştir.


Delil tespiti HMK’nın 10. kısım 2. bölümünde 400. ve devamı maddelerinde düzenlenen geçici hukuki korumalardan olup, ileride açılacak veya açılmış olan bir dava ile ilgili delillerin bazı şartlar altında zamanından önce toplanıp emniyet altına alınmasını sağlamak için kabul edilmiş bir kurumdur.


6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi gereğince, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı HUMK’nın 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacaktır. HUMK’nın 427. maddesine göre ise ancak mahkemelerce verilen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Geçici hukuki korumalarla ilgili hükümlerin yer aldığı HMK’nın 10. kısmının 2. bölümünde düzenlenen delil tespiti kararlarına ilişkin temyiz yoluna gidilebileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenlerle delil tespitine ilişkin kararların temyizi mümkün olmadığından tespit talep edenler vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.


Ayrıca, 21.02.2014 gün ve 2013/1 E.- 2014/1 K. sayılı içtihadı birleştirme kararına göre ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararların da temyizi mümkün olmadığından ihtiyati tedbir talep edenler vekilinin, bu karara ilişkin temyiz isteminin de reddine karar vermek gerekmiştir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenle, tespit ve tedbir talep edenler vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 10/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynakça ; Yargıtay