“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada …3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 15.05.2012 tarih ve 2010/355-2012/207 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri

Davacılar vekili, uzun yıllardan beri gıda sektöründe faaliyet gösteren müvekkillerine davalının ihtarname keşide ederek tescilli “cips fıstık” ve “cips leblebi” ürünlerinin incelemesiz patent sahibi olduğunu, bu ürünlerin üretim ve satışının durdurulmaması halinde yasal yollara başvuracağını bildirdiğini, oysa dava konusu incelemesiz patentlerin usul patenti mi yoksa ürün patenti mi olduğunun belli olmadığını, davalının incelemesiz patent ve ürünlerinin patent verilebilirlik şartlarına sahip olmadığını ileri sürerek, davalının 2002/2514 numaralı (Cips Fıstık) ve 2002/2515 numaralı (Cips Leblebi) başlıklı incelemesiz patentlerin KHK’nın 5. maddesi gereğince patent verilebilirlik şartlarına haiz olmadığından hükümsüzlüklerine, sicilden terkinine ve ilana karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri

Davalı vekili, müvekkili şirketin patent konusu ürünlerin gerçek buluş sahibi olduğunu, sözkonusu ürünlerin KHK’da belirtilen koşulları taşıdığını savunarak, davanın yetki ve esas yönünden reddini savunmuş, karşılık davada ise, asıl davadaki savunmaya dayalı gerekçelerle patent hakkı müvekkili şirkete ait bulunan ürünlerin davalı şirketler tarafından izinsiz olarak kullanıldığını iddia ederek, ayrı ayrı 3.000 YTL maddi ve manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir.

Davacılar-karşı davalılar vekili, karşılık davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı

Mahkemece, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen karar Dairemizin 21.06.2010 tarih, 2009/1399 Esas, 2010/7113 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davalı-karşı davacının …nolu incelemeli patent başvurusunun Rusya Patent Ofisi’nce kabul edildiği, ancak dosya kapsamında alınmış bulunan ve laboratuvar ortamında yapılan analizler sonunda düzenlenen bilirkişi raporları ile davalı-karşı davacı adına tescilli patentlerin buluş basamağı içermediği, tekniğin bilinen durumunu aşmadığı, ürünlerin çok önceki tarihlerden itibaren iç ve dış piyasada üretilerek satışının yapıldığının anlaşıldığı, davacı/karşı davalıların, davalı-karşı davacının ürünlerini izinsiz ürettiğinin saptanamadığı, eylemlerinin haksız rekabet teşkil etmediği gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile, davalı/karşı davacı adına …ve …nolu patent tescillerinin hükümsüzlüklerine, ilan yapılması talebi ile karşı davanın reddine karar verilmiştir.


Kararı, davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı

1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve asıl davanın konusu olan 2002/2515 sayılı patentin (cips leblebi) 551 sayılı KHK’nin 129. maddesi gereğince hükümsüzlük koşullarının gerçekleşmiş bulunmasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin aşağıdaki (2) ve (3) nolu bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Davalı-karşı davacının asıl davanın konusu olan 2002/2514 sayılı incelemeli patent belgesinin hükümsüzlüğüne yönelik temyiz itirazlarına gelince; uyuşmazlık konusu patent yargılama sırasındaki başvuru sonucunda incelemeli patent belgesine dönüştürülmüştür. Başvuru aşamasında TPE tarafından görüşü alınan Rusya Patent Ofisi’nce yapılan ilk iki incelemede başvuru konusunun yeni ve sanayiye uygulanabilir olduğu ancak buluş basamağına sahip olmadığından patentlenebilirlik koşullarını taşımadığı yönünde görüş bildirilmiştir. Davalı-karşı davacının bu görüşe karşı, renklendirici ile su karışımının ürün üzerindeki nişastalı kaplama materyaline uygulanması işleminin buluşun tekniğin bilinen durumunun aşılması kriterini sağladığı, zira tekniğin bilinen durumunun aşılmasının renklendiricinin buluş üzerinde kullanılması değil, üründe nasıl bir yöntemle kullanıldığı ile ilgili olduğu, buluşta kızartma ve soğutma işlemlerine tabi tutulan materyalin nişastalı kaplama olduğu, oysa D4 dökümanında işleme tabi tutulanın bizzat ürünün (hammadde) kendisi olduğu şeklindeki itirazı üzerine; bu kez aynı Ofis tarafından başvurunun 3 nolu isteminin yeni, sanayiye uygulanabilir ve buluş basamağına sahip olduğu mütalaa edilmiş ve davalı-karşı davacı adına işbu dava konusu 2002/2514 sayılı incelemeli patent belgesi TPE tarafından düzenlenmiştir.

Bu durumda, somut uyuşmazlıkta asıl dava bakımından 2002/2514 sayılı incelemeli patent belgesinin 551 sayılı KHK hükümleri uyarınca yenilik ve buluş basamağı koşullarına sahip olup olmadığı yönünden değerlendirilmesi gerekmektedir. Nitekim, mahkemece de bu hususta görüşüne başvurulan bilirkişi heyetince düzenlenen 15.03.2011 tarihli raporda, dava konusu patentin sadece yenilik yönünden değerlendirilmesi yapılmış ve dosyada mevcut ürün satışına ilişkin faturalar üzerinden patentin yenilik unsuruna sahip olmadığı sonucuna varılmış, mahkemece bu rapor yetersiz bulunarak yeni bir bilirkişi heyetinden görüş alınmıştır. 12.03.2012 tarihli bilirkişi raporunda çoğunluk görüşünü oluşturan bilirkişiler söz konusu patentin bir usul patenti olduğunu ve patent incelemesi sırasında mevcut D3 ve D4 dökümanlarının varlığı karşısında patentin buluş basamağına sahip olmadığını belirtmelerine karşın, ayrık görüş bildiren bilirkişi Prof. Dr. … tarafından düzenlenen 21.03.2012 tarihli raporda ise, uyuşmazlık konusu patentin koruma altındaki isteminin esasen kuru aromanın daha önce nişasta ile kaplanmış, kızartılmış ve soğutulmuş olan yemişin yüzeyine hiçbir bağlayıcı ajan kullanılmaksızın tutunabilmesinin sağlanabilmesi olduğu belirtilmiş, yine rapor içeriğinde D3 ve D4 patentlerinde kaplananın bizzat hammadde olduğu, referans patentlerde de görüldüğü üzere bağlayıcı ajan olarak farklı malzemelerin kullanılmasının bile üretim usulüne ilişkin buluş basamağı olarak kabul edildiği, dava konusu buluşta ise bağlayıcı olarak farklı malzeme kullanılmasından öte kaplama malzemesinin hiçbir bağlayıcı ajan kullanmaksızın yemişe kaplandığına değinilerek patentin buluş basamağına sahip olunduğu açıklamıştır.

Az önce de açıklandığı üzere, davalı-karşı davacının patent başvurusu aşamasında sözkonusu ayrık raporda da bahsedildiği şekilde itirazda bulunması üzerine Rusya Patent Ofisi’nce yapılan 3. incelemede 3 nolu istemde belirtilen bu yöntemin buluş için getirilen çözüm olduğu belirtilerek ürünün buluş basamağına sahip olduğu kabul edilmiş ve patentlenebilirlik kriterlerinin bulunduğu kabul edilmiştir.


Bu durumda, mahkemece her ne kadar 12.03.2012 tarihli bilirkişi raporundaki çoğunluk görüşüne itibar edilerek uyuşmazlık konusu patentin hükümsüzlüğüne karar verilmiş ise de, mahkemenin benimsediği çoğunluk görüşünü belirten bu raporda, ayrık görüş açıklayan bilirkişinin değerlendirmeleri ve davacının Rusya Patent Ofisi’ne yaptığı itirazda öne sürdüğü yöntemin Yargıtay denetime elverişli olacak şekilde değerlendirilmesinin yapıldığından söz edilemez. Buna göre, yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınmak suretiyle aralarında bir patent uzmanının da bulunduğu yeni bir bilirkişi heyetinden görüş alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün davalı-karşı davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

3-Bozma sebep ve şekline göre, davalı/karşı davacı vekilinin karşı dava ve yargılama giderine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ:

Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı-karşı davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı-karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı-karşı davacı vekilinin karşı dava ve yargılama giderine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı-karşı davacıya iadesine, 03.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: Yargıtay