“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/06/2013
NUMARASI : 2011/482-2013/257

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/06/2013 tarih ve 2011/482-2013/257 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 25.11.2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, davalı şirketin müvekkili şirket tarafından üretilerek piyasaya arz edilen Tüp Sanfor Makinesinin kayışlı ve kayışsız modellerinin aynısını kopya etmek suretiyle piyasaya sürerek açıkça haksız rekabete yol açtığını, ayrıca davalı yana ait www….com. internet sitesinde de tanıtım yaptığını, müvekkilinin bu nedenle zarara uğradığını ileri sürerek davalının haksız rekabetinin tespiti, durdurulması ve haksız tecavüzlerinin önlenmesine, imal edip ve / veya ettirip satış ve pazarlamasını yaptıkları taklit ve tecavüz mahsulü makinelerin imha edilmesiyle davalı yanın taklit ve tecavüz makinelerinin yer aldığı basılı broşür, ambalaj, her cins etiket, tanıtım evrakı, katalog vs. basılı tanıtım vasıtalarının imha edilmesiyle davalı yana ait www.serteksmakina.com. internet sitesinde yer alan dava konusu makinelere ait resim vs. her türlü bilginin web sitesinden kaldırılmasına, davalının şimdiye değin kaç adet taklit tecavüz makine üretip kimlere kaç adet sattığının, taklit ve tecavüz mahsulü ürünlerin satış tutarlarının ne kadar olduğunun davalı yanın ticari defterleri üzerinde keşif suretiyle tespit edilerek davalının iş bu makineleri kullanmakla elde ettiği kazanca göre şimdilik fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminat ödemeye mahkum edilmesine, kararın ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, davacının müvekkiline karşı aynı konuda Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde 2009/32 esas sayılı dava açtığını, derdestlik itirazında bulunduklarını aksi halde dosyaların birleştirilmesine karar verilmesini, davacının patent aldığı ürünün demode olduğunu, müvekkilinin ileri tasarıma sahip orijinal ürün imal ettiğini, patent korumasındaki sisteme alternatif piyasada bir çok sistemin mevcut olduğunu, bu tür makinelerin bütün dünyada benzer görünüşe sahip olduğunu, Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2008/174 D. İş sayılı dosyasında alınan rapora süresi içinde itirazlarını sunduklarını tespit dosyasında incelenen makinenin müvekkilinin imalatı olduğunun net olarak anlaşılamadığını, yine Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2008/104 D. İş Sayılı dosyasında yapılan tespitte raporun kesin bir görüş içermediğini, müvekkilinin ürettiği makinenin, kayışı kullanım dışı bırakan bir yeniliği içeren ürün olduğunu, davacının kötü niyetinin ülkemizde koruma gördüğü takdirde kendi alanında hiç bir rakip ürün, yerli ve yabancının kalmayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2009/32 esas sayılı dosyasının davaya konu edilen makinelerin patent alınan küçük bir parçasına ilişkin olduğu oysa huzurdaki davanın konusunu bu parçanın da bulunduğu çok daha büyük Sanfor Makineleri oluşturduğundan derdestlik itirazının reddine karar verildiği, İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2009/447 esas sayılı dava dosyasında aparattaki patentin iptaline ilişkin dava açılmış olduğu, işbu davanın ise makinelere ilişkin olduğu dikkate alındığında bekletici mesele yapılmasına gerek duyulmadığı, İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2011/100 esas sayılı dava dosyasında davacının Baneks şirketi olduğu davalı S…. şirketinin sonradan davaya müdahil olarak katıldığı, davada davalı Ferraro SPA’nın boru biçimli kumaş için manyetik çekimli kasnak ibareli 2001 01226 nolu patentin iptali, hükümsüz sayılması ve terkininin talep edildiği, huzurdaki davada ise, patenti bulunan makine parçasının da yer aldığı daha büyük makinelerin yani makinelerin tamamının birebir olması ve iltibas yaratması nedeniyle TTK’nın haksız rekabet hükümlerine dayalı olarak taleplerin bulunduğu anlaşılmakla bu dosyanın da bekletici mesele yapılması gerekli görülmediği, teknik bilirkişilerce davacı şirketin ürettiği makineler ile davalı şirketin ürettiği makineler bizzat görülüp karşılaştırılmasının yapıldığı, inceleme sonucunda dava konusu makinelerden Compex/ FV 1500 ve muadili makinenin görüntü ve fonksiyonlar açısından büyük oranda benzer oldukları, Compex/RE 2500 ve Serteks imalatı muadil makinelerin bazı kısımlarının benzer olduğu fakat orta kısımdaki ana bölümde yer alan merdane sisteminin farklı olduğu tespit edildiği, davacının ürettiği Ferraro marka makinelerin davalı taraf makinelerinden daha önce imal edildikleri, ancak tarafların ürettiği makinelerin muadili diğer markalar altındaki farklı ülke menşeli makinelerin pek çoğunun da benzer oranda aynı yapıda oldukları bunlardan bir kısmının davada taraf her iki makinenin iddia edilen ilk imalat tarihlerinden daha önce imal edilmiş olduklarının belirlendiği, tekstil makinelerinin hitap ettiği kitlenin uzman tekstil üreticileri olduğu, bu kitle dikkate alınarak iltibas değerlendirilmesi yapılması gerektiği, makinelerin alıcısı konumundaki firma maliki ve çalışan teknik personeli tarafından her iki makinenin benzer olsalar dahi karıştırılmalarının veya birinin yerine diğerinin sipariş verilmesinin mümkün olmadığı, ayrıca dava konusu makinelerin belli bir forma sahip olmaları fonksiyonları gereği olduğu, sanfor makinelerinde makinenin işlevi gereği aynı yerde aynı görünümdeki parçalar kullanıldığı, dava konusu makinenin görünümünün aynısının başka markalarda da kullanıldığı, yine makinenin muadili diğer markalar altındaki farlı ülkelerde üretilen makinelerin pek çoğunun da benzer oranda aynı yapıda oldukları, bunlardan bir kısmının tarafların ilk imalat tarihlerinden daha önce imal edilmiş olduklarının tespit edildiği, hal böyle olunca davacının ürettiği makinenin görünüm ve ilk üretim yönünden korunmaya değer üstünlüğü bulunmadığı sonucuna varıldığı, haksız rekabet şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.


Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


1-Dava, davacı şirket tarafından üretilerek piyasaya arz edilen Tüp Sanfor Makinesinin kayışlı ve kayışsız modellerinin aynısının davalı tarafından kopya edilmek suretiyle piyasaya sürülmesi nedenine dayalı haksız rekabetinin tespiti, durdurulması ve haksız tecavüzlerinin önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu haksız rekabet şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ancak kararın temyizinden sonra taraf vekilleri ayrı ayrı taraflar arasında düzenlenen 08.11.2013 tarihli sulh protokolünü dosyaya ibraz edip, protokolün tasdikini talep etmişlerdir.


Uyuşmazlık, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikte olup temyiz aşamasında sunulan taraflarca düzenlenen sulh protokolünün mahkemece değerlendirilmesi için yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.


2- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.


SONUÇ:

Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 27.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynakça ; Yargıtay