“İçtihat Metni”


MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25.06.2013 tarih ve 2010/199-2013/166 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 18.11.2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Asıl davada davacı vekili, davalı şirket adına tescilli “çift katlı bakır kaynaklı çelik boru üretimde kullanılan çelik saçlara bakır kaplama prosesi”ne ilişkin patentin yenilik özelliği olmadığını, tescilin kötü niyetle yapıldığını ileri sürerek, dava konusu patentin hükümsüzlüğünün tespitine ve sicilden terkinine/silinmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Asıl davada davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.


Birleşen davada davacı vekili, müvekkil adına tescilli olan patent belgesi ile korunan hakların davalılar tarafından izinsiz kullanıldığını, bu kullanımın patent tescilini ihlal eder nitelikte olduğunu ileri sürerek, tecavüzün ve haksız rekabet teşkil eden fiillerin tespitini, durdurulmasını ve men’ini, şimdilik 50.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir.


Birleşen davada davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, bir patenetin hükümsüzlüğüne karar verebilmek için o patentin koruma kapsamının belirlenmesi gerektiği, hükümsüzlük davasının açıldığı tarihe göre değil patent başvurusun yapıldığı tarihin esas alınarak incelenmesi gerektiği, dava konusu incelemeli patentin 1-18 nolu istemlerinin tamamının usul patenti olduğu, 1 nolu istemin ana (bağımsız istem) geri kalan 2-18 nolu istemlerin ise her biri 1 nolu bağımsız isteme bağımlı olarak yazıldığı, 1 nolu ana istemin ve buna bağlı olarak da 2-18 nolu istemlerde buluş basamağına sahip olmadığı, dava konusu patentin patentlenebilirlik kriterlerinden buluş basamağı(tekniğin bilinen durumu aşma) özelliğine sahip bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.


Kararı, asıl davada davalı/birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davalı-birleşen davada davacıdan alınarak asıl davada davacı-birleşen davada davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,10 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davalı-birleşen davada davacıdan alınmasına, 18.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynakça ; Yargıtay