“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : KONYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2013
NUMARASI : 2011/234-2013/464

Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 30.05.2013 tarih ve 2011/234-2013/464 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkilinin BPW sözcük ve “kavisli yol üzerinde aks beraberinde üç harf şekli” tanınmış markasının sahibi olduğunu, davalının aynı emtialarda MCH Sözcük + “kavisli yol üzerinde aks beraberinde üç harf şekil” markasını adına tescil ettirdiğini, yine davalının müvekkiline ait incelemeli patent belgesi altında kanuna göre ve patent belgesine ekli istemlerde yer alan buluş konusu sistemi çalıştıran parçaların davalı tarafından 551 sayılı KHK’nın 72/2 ve 136. maddeleri anlamında patent sahibi davacının izni olmaksızın ticari amaçla elinde bulundurduğunu veya uygulamaya koymak suretiyle kullandığını bu durumun davacının patentten doğan haklarına tecavüz oluşturduğunu ileri sürerek davalı markasının hükümsüzlüğüne, marka ve patent haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, önlenmesine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığını, tescilli marka kullanımının haksız rekabet oluşturmayacağını, davacının patent verilerek koruma altına alınarak bir buluşu bulunmadığını, söz konusu mekanizmanın sektör itibarıyla herkes tarafından kullanıldığını, 551 sayılı KHK’nın 136. maddesi uyarınca müvekkilinin “hava süspansiyonlu taşıt aksları için aks kaldırma aygıtı”nın patent hakkının karşı tarafa ait olduğunu bilmek zorunda olmadığı gibi hidrolik otomotiv sektöründe faaliyet gösterdiği içinde 2000 yılında tescil edilen bu aygıtın gerçek hak sahibini bilmek zorunda da olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının davalı markasının hükümsüzlüğüne ve patent hakkına tecavüzün tespitine yönelik talepleri bakımından verilen karar kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalının markasını tescil edildiği şekilden farklı olarak davacı markası ile iltibas yaratacak şekilde kullanıldığından davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği gerekçesiyle davalının anılankullanımının markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, önlenmesine sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, hükmün ilanına karar verilmiştir.


Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.


2- Ancak, mahkemece verilen ilk karar, tarafların temyizi üzerine Dairemizin 6611/2414 sayılı ilamında belirtilen gerekçelerle taraflar yararına bozulmuş, tarafların karar düzeltme isteği üzerine, Dairemizin yukarıda belirtilen ilamında yer alan gerekçelere ek olarak yine Dairemizin 12868/1190 sayılı ilamı ile davacı yararına bozulmuştur. Dairemizin 12868/1190 sayılı ilamı, 6611/2414 sayılı ilamını ortadan kaldırıcı nitelikte değildir. Bu itibarla mahkemece, 12868/1190 sayılı ilamımıza yanlış anlam verilerek, 6611/2414 sayılı ilamımızda belirtilen gerekçelerle bozma kapsamında kalan hususların, kesinleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış kararın bu nedenle taraflar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.


SONUÇ:

Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın taraflar yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 12.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak ; Yargıtay