“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : İSTANBUL 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
DAVACILAR : 1
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07.02.2012 gün ve 2008/37-2012/11 sayılı kararı onayan Daire’nin 24.06.2013 gün ve 2012/14850-2013/13172 sayılı kararı aleyhinde davacılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili; müvekkillerinin büyük emek ve masraf sarf ederek Venlafaksin Midroklorid etkin maddesini geliştirdiğini ve bu etkin maddeye konu ilacın “EFEXOR” ticari adı ile ruhsatlandırıldığını, davalının ise müvekkili adına TR 1997 00190 B numarası ile tescilli bulunan patentine konu “EFEXOR” ilacın tamamen aynısı olan ürünü için Sağlık Bakanlığı nezdinde kısaltılmış ruhsat başvurusu yaptığını, bu durumda, patent haklarına tecavüzün kuvvetle muhtemel ve kaçınılmaz olduğunu, Ruhsatlandırma Yönetmeliği gereğince “‘Bakanlıkça daha önce ruhsatlandırılmış bir diğer ürünle (etkin maddeler açısından ruhsatlı ürün sahibinin ürünü aynı kalitatif ve kantitatif terkibe sahip, aynı farmasötik formda ve gerektiğinde ilgili yönetmeliğe göre biyo- eşdeğerliği kanıtlanmış) olması” gereken ürünler için kısaltılmış başvuru yoluna izin verildiği, farklı endikasyon, farklı kullanım yolu, farklı doz uygulanmasının öngörüldüğü ürünlerde ise bu hususlarda yapılmış klinik araştırmaların sonuçları, toksikolojik ve farmakolojik çalışmaların sonuçlarının sağlanmasının zorunlu olduğu bu durumda, davacıya ait “EFEXOR” ürünün tamamen aynısı olan ya da etkin maddeleri aynı olan, aynı kalitatif ve kantitatif terkibe/ formüle sahip olan, aynı farmasötik formda olan veya temelde benzer olan bir ürünün üretilmesi, ithali, satışı ya da satışa sunulması ve tanıtımının patent hakkına tecavüz teşkil edeceğini, ileri sürerek davalının muhtemel patent tecavüzü ve haksız rekabet tehlikesinin tespitini ve önlenmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, toplanan kanıtlara, davalının ürününün davacı taraf adına tescilli bulunan TR 1997 00190 B sayılı patente tecavüz etmediği tespit edilmiş ise de, her davanın açıldığı tarih itibariyle değerlendirilmesi gerektiği buna göre 551 sayılı KHK’nın 75/f maddesi hükmüne göre ilaçların ruhsatlandırılması ve bunun için gerekli test ve deneyler de dahil olmak üzere ruhsat konusu buluşu içeren deneme amaçlı fiiller patent hakkı kapsamı dışında kaldığının hüküm altına alındığı,Sağlık Bakanlığı’nın yazı cevabına göre davalının ruhsat başvurusunun 08.03.2008 olan dava tarihi itibarı ile henüz sonuçlandırılmadığı ve başvuru aşamasında bulunduğu, gerekçesiyle davanın 551 sayılı KHK’nın 75/f maddesi hükmü uyarınca reddine dair tesis edilen karar, davacılar vekilinin temyizi üzerine, Dairemizce onanmıştır.

Davacılar vekili, karar düzeltme istemine ilişkindir.

Yargıtay Kararı


Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.

SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 01,95 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nun 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 228,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacılardan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 07.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak ; Yargıtay