“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28.09.2011 tarih ve 2011/29-2011/322 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi vekili davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkilinin 22.08.2007 tarihinde faydalı model başvurusunda bulunduğunu, bu arada müvekkilinin adres değiştirdiğini davalı TPE’ce 2008 yılına ait ücretin ödenmesi için eski adrese bildirim yapıldığını, müvekkilin tebliği almaması nedeniyle ücreti ödeyemediğini, davalı TPE’nin 13.07.2009 tarihli yazı ile müvekkilinin faydalı model başvurusunun vade tarihinde ve vadeyi takip eden altı aylık süre içinde de ödemediği tespit edildiğinden başvurunun geçersiz sayıldığının bildirildiğini, müvekkilinin 27.07.2009 tarihinde aynı faydalı modelin tescili için başvuruda bulunduğunu, başvuruya davalı …’un itiraz ettiğini ve itiraz üzerine müvekkile ait ilk başvurunun yayınlanması nedeniyle sonraki başvuru açısından yenilik kriterinin kalktığı gerekeçesiyle başvuru işlemlerinin durdurulduğunu ve nihai olarak da başvurunun geri çekilmiş sayılmasına karar verildiğini, usuli bir eksiklik yüzünden hak kaybının olmaması gerektiğini, buluşun müvekkiline ait olduğu henüz tescili gerçekleşmediğinden kamuya mal olmadığını ileri sürerek, TPE Patent Dairesi Başkanlığı kararının iptaline, başvurunun kabulü ile tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı TPE vekili davacının dava konusu başvurusunun, ilk başvurusu nedeniyle yenilik niteliğine sahip olmadığını, 551 sayılı KHK’nin 68/I maddesi gereğince aynı konuda yeniden başvuru yapılamayacağını, bu hükmün KHK 166. maddesi uyarınca faydalı modellere de uygulanacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.


Diğer davalı vekili, husumet itirazında bulunarak davacının iki başvurusunun da aynı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ilk başvurunun yayının davacının kendi isteği ile buluşu kamuya sunulması niteliğinde olduğunun kabul edilmeyeceği, 551 Sayılı KHK’nin 156/2 fıkrası ile yanılgılı bir şekilde buluşunu başvuru tarihinden önce açıklayan başvuru sahiplerinin korunmasının amaçlandığı, davacının ikinci başvurusunun eski başvurunun ilanından itibaren 12 aydan önce yapılmış ise de, davacının başvurusunun ilk başvuru tarihi olan 22.08.2007 tarihinde tekniğin bilinen durumuna katıldığı, ikinci başvurunun geçerli olduğunun kabulü halinde korumanın ilk başvuru tarihi olan 22.08.2007 tarihinden itibaren olacağı, bu durumun 551 Sayılı KHK’nin 156. maddesindeki korumadan daha ileri bir koruma sağlayacağından kabulünün mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.


Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


551 Sayılı KHK’nin 154 vd. maddelerinde bir buluşa faydalı model belgesi verilerek korunması koşulları ve başvuru usulü özel olarak düzenlenmiştir. 551 Sayılı KHK’de bir buluş başvurusunun patent belgesi verilerek koruması için zorunlu olan tekniğin bilinen durumunun aşılması koşulu faydalı modeller bakımından aranmadığından, faydalı model anlamındaki buluşun, bir sorunu çözen basit ve küçük buluş olduğu sonucuna ulaşılmalıdır. Bu yolla özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerce geliştirilen yeni ve sanayiye uygulanabilen çözümlerin de sınai mülkiyet hakkı kapsamında korunması yoluyla, bu tür ve benzeri işletmelerin emek ve yatırımları ile ortaya çıkardıkları yaratıcı fikri çaba üzerinde patente oranla daha kısa bir müddetle mutlak hak koruması oluşturularak, bu çeşit buluş sahiplerininde teşvik ve ödüllendirilmesi amaçlanmıştır. O halde, faydalı modellerle ilgili uyuşmazlıkların çözümünde de 551 Sayılı KHK’nin ilgili hükümlerinin faydalı model korumasının amacı ve özellikleri çerçevesinde yorumlanması gerekir.


551 Sayılı KHK’nin 156. maddesinde faydalı model belgesinin “yenilik” unsuru düzenlenmiştir. Bu maddenin birinci fıkrasında yeniliği ortadan kaldıran açıklama ve kullanma şekli, ikinci fıkrasında yeniliği ortadan kaldırmayan açıklamalar ve son fıkrasında da aynı KHK’nin 157/son ve 11/3. Fıkralarında yer alan önce başvuranın korunması ilkesi düzenlenmiştir.


Dava konusu somut uyuşmazlıkta davacının 22/08/2007’de yaptığı 2007/05809 sayılı birinci faydalı model başvurusunun erken yayın talebiyle 22/09/2008 tarihli resmi TPE bülteninde yayınlandığı, itiraza uğramayan başvurunun davalı TPE’nce kabul edildiği, ancak davacıya tanınan 6 aylık sürede belge düzenleme ücreti yatırılmadığından TPE Patent Dairesi Başkanlığı’nca 554 Sayılı KHK’nin 162. Maddesi uyarınca başvurunun geri çekilmiş sayıldığı, davacının bu kez de aynı buluş için 27/07/2009’da 2009/05778 sayılı ikinci faydalı model başvurusunu yaptığı ancak TPE’ nce ilk başvurunun 22/09/2008 tarihli TPE bülteninde yayınlanması nedeniyle yenilik unsurunun ortadan kalktığı gerekçesiyle kabul edilmediği anlaşılmaktadır. İptali istenen TPE kararında ve mahkemenin ret gerekçesinde açıklanan görüş, 556 Sayılı KHK’ nin 156/2 fıkrasına göre “başvuru tarihinden geriye doğru 12 aylık sürede yapılan ve yeniliği ortadan kaldırmayan yayınlama ve açıklamanın bizzat başvuru sahibi davacı tarafından yapılması gerektiği, birinci başvuru üzerine TPE bülteninde yapılan yayınlamanın başvuru sahibinin kendi isteği ile başvuru konusu buluşun kamuya sunulması olarak nitelendirilemeyeceği, böylece dava konusu ikinci başvurunun yenilik unsurunun bulunmadığına ilişkindir.


Davacının birinci faydalı model başvurusunun TPE bülteninde yayınlandığı 22/09/2008 tarihinin, aynı buluş için iş bu davanın konusu olan ikinci başvurunun yapıldığı 27/07/2009 tarihi itibariyle 551 Sayılı KHK’nin 156/2. fıkrasındaki başvuru konusu buluşun yeniliğini ortadan kaldırmayan açıklamalar için belirtilen 12 aylık süre içerisinde olduğu tartışmasızdır.


Bu durumda ilk başvurunun TPE bülteninde yayınlanmasının 551 Sayılı KHK 156/2 fıkrası uyarınca başvuru sahibi aleyhine buluşun yeniliğini ortadan kaldıran bir sonuç doğurup doğurmayacağının küçük buluş niteliğindeki faydalı modellerin özellikleri de gözetilerek belirlenmesi gerekir. Öncelikle, anılan KHK’nin 156/2. Fıkrasında yer alan “bir başka yolla yapılan açıklama” deyimi çok geniştir. Türkiye’de patent ve faydalı model belgelerinin yayınlanan metinleri de tekniğin bilinen duruma dahildir (Tekinalp Ü., Fikri Mülkiyet Hukuku, Dördüncü Baskı S.501). Bir buluş ile ilgili yapılan başvuru da o konuda yeniliği ortadan kaldırır ve önceki başvuranın korunması ilkesi uyarınca başvuruyu yapan buluş sahibi tarafından başvuru tarihinden önceki on iki ay içinde yapılan açıklamalar yönünden buluş sahibi lehine sonuç doğurur.


O halde, kural olarak davacının kendi buluşu için yaptığı ilk başvuru ve başvurunun TPE bülteninde yayınlanmasının 551 Sayılı KHK’nin 156/1. fıkrası uyarınca söz konusu buluşun yeniliğini ortadan kaldıracak nitelikte olmasına karşın, bu kuralın istisnasının düzenlendiği aynı maddenin ikinci fıkrasında belirtilen ve başvuru tarihinden geriye doğru 12 aylık süre içerisinde yaptığı dava konusu ikinci başvuru bakımından davacı aleyhine sonuç doğuracak şekilde yeniliği ortadan kaldıran açıklama olarak nitelendirilmesi isabetli değildir. Bu bakımdan, 551 Sayılı KHK’nin 156/2. fıkrasında yer alan “bir başka yolla açıklama” deyimi içerisine önceki başvurunun TPE bülteninde yayınlanması da dahil olacağından, davacının birinci başvurusundaki erken yayın talebiyle dava konusu faydalı model başvurusunun bültende yayınlanarak kamunun bilgisine sunulmasınında kendi rızasıyla gerçekleştiği kabul edilmelidir. Nitekim Dairemizin 18/12/2009 tarih ve 8183/13106 sayılı kararında da aynı ilke benimsenmiştir.


Öte yandan, 551 Sayılı KHK’nin 154 vd. maddelerinde faydalı modellerin yenilik, başvuru ve yayını usulü özel olarak düzenlendiğinden, aynı KHK’nin 166. maddesinin yollamasıyla buluşa patent verilmesini etkilemeyen açıklamaların düzenlendiği 8. maddesi ile 55. Maddeye göre yayınlanmış olan bir patent başvurusunun geri çekilmesine dair 68. maddesinin de faydalı model başvuruları hakkında uygulanma yeri bulunmamasına ve 156/son fıkrasının da önce başvurunun korunmasıyla ilgili olup aynı buluş için ikinci kez başvuran davacı aleyhine uygulanamayacak olmasına göre, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken kararda yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynakça ; Yargıtay