“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ: … 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen davada … 1. … Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 31/01/2012 tarih ve 2009/22-2012/19 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri

Davacı vekili, davalı adına tescilli … isimli patentin yenilik niteliğini taşımadığını ileri sürerek, söz konusu patent tescil belgesinin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri

Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı

Mahkemece, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç ay içinde davanın yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı

Dava, davalı adına tescilli patent belgesinin hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup mahkemece, duruşma gün ve saatinden UYAP marifetiyle haberdar olduğu halde davacı vekilinin duruşmaya gelmemesi nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasına ve bu tarihten itibaren üç ay içinde yenilenmediğinden HMK’nun 150/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Ancak, 04.10.2011 günlü oturumda, davacı vekilinin mazaretinin kabulüne, duruşma gün ve saatinin kendisine davetiye ile tebliğine karar verilerek duruşma 13.10.2011 gününe bırakılmış, bu tarihli oturuma da davacı vekilinin gelmemesi üzerine mahkemece, davacının önceki oturumda gönderdiği mazaret dilekçesine tebliğ pulu eklenmediği, bu nedenle duruşma gün ve saatinin kendisine tebliğ edilemediği, dilekçe içeriğinde ayrıca duruşma gününün UYAP’tan öğrenilmesine karar verilmesi yönünde talepte bulunulduğu belirtilerek dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ise de, yeni duruşma günü davacı vekiline fiziki olarak tebliğ edilmediğinden ara karar gereği yerine getirilmemiştir. Bu durumda, mahkemece davacı vekilinin mazereti kabul edildiğine göre yeni duruşma günü davacı vekiline usulüne uygun bir şekilde bildirilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 03.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak ; Yargıtay