“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : BURSA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/10/2011
NUMARASI : 2010/512-2011/434

Taraflar arasında görülen davada Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/10/2011 tarih ve 2010/512-2011/434 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 25.02.2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı asil Ö.. K.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkilinin “montajı kolay ambalaj sapı” adlı buluşuna faydalı model belgesi aldığını, davalının müvekkiline ait faydalı model buluşunu taklit ederek satışa sunduğunu, bu hususun tespit raporu ile belirlendiğini, yapılan uyarılara rağmen davalının tecavüz teşkil eden eylemlerini devam ettirdiğini ileri sürerek, davalının tecavüzünün önlenmesini, 5.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, müvekkilinin faydalı model belgesine sahip olduğunu ve bu faydalı modelin davacıya ait faydalı modelden farklı olduğunu savunarak,davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, davalı üretimi olan ürünlerin kendi adına tescilli olan faydalı model kapsamında kalan ürünler olduğu, bu faydalı modelin iptal yada hükümsüzlüğü sağlanmadığı tescilli faydalı model belgesine uygun üretim yapma eyleminin 551 sayılı KHK’nın koruması altında olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.


Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava, faydalı modele tecavüzün men’i ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkin olup, 14.05.2008 tarihinden geçerli “montajı kolay ambalaj sapı” adlı davacıya ait faydalı model belgesinin, “çantalar için üretim ve montaj kolaylığı sağlayan bir kulp yapılanması” buluş başlıklı 08.04.2010 tarihinden geçerli davalıya ait faydalı model belgesinin bulunduğu, davalıya ait ürünlerin kendisine ait faydalı model kapsamında ürünler olduğu ve davalının ürünlerinin aynı zamanda davacıya ait faydalı model kapsamındaki ürünler olduğu hususları da dosya kapsamı ve bilirkişi kurulu raporu ile sabittir.Mahkemece, davalının tescilli faydalı modeli kapsamında üretim yaptığından hareketle yukarıda yazılı gerekçelerle davanın reddi cihetine gidilmiştir.


Oysa, 551 sayılı KHK’nın Önceki Tarihli Patentlerin Etkisi başlıklı 78’nci maddesi “Patent sahibi patentini kendi patentinden daha önceki rüçhan tarihine sahip olan patent sahiplerinin açmış olduğu patente tecavüz davasında bir savunma gerekçesi olarak ileri süremez.” hükmünü haiz olup, yine aynı KHK’nın Patentler İle İlgili Hükümlerin Uygulanabilirliği başlıklı 166’ncı maddesi “Faydalı model belgelerine ilişkin açık bir hüküm bulunmadığı ve faydalı model belgelerinin özelliği ile çelişmediği takdirde, patentler için öngörülen hükümler, faydalı model belgeleri için de uygulanır.” hükmünü içermektedir. Bu bağlamda, davalının faydalı model belgesinden kaynaklanan hakkının 551 sayılı KHK’nın 78 nci maddesi düzenlemesi çerçevesinde davacıya karşı bir savunma gerekçesi olarak ileri sürüp süremeyeceği hususunun tartışılması gerektiği kuşkusuzdur.


Bu durumda, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, davalının faydalı model belgesinden kaynaklanan hakkını 551 sayılı KHK’nın 78’nci maddesi hükmüne göre davacıya karşı ileri sürüp süremeyeceği hususu denetime elverişli bir şekilde tartışılmak ve sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken, bu yönden eksik incelemeya dayalı yazılı gerekçelerle hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 25.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak ; Yargıtay