Çay toplama makinesi için 15 yıldır çalışan ve bugüne kadar yaptığı makinelerden 4üne patent alan demir ustası, son olarak geliştirdiği “Devrim 2011” ile çay toplamada hem zahmeti hem de zaman kaybını ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Çalışkan yaptığı açıklamada, daha çok kadınların çalıştığı çay tarımının, engebeli arazi yapısı nedeniyle zahmetli bir iş olduğunu ve uzun zaman aldığını söyledi. Çay toplamanın, genellikle kas gücüyle çalışan makaslarla yapıldığı için çok yorucu olduğunu ifade eden Çalışkan, “1993 yılında evlendikten sonra eşim tek başına bahçede çay toplamaya çalışıyordu. Zaman zaman çocuklarımı çay bahçesine götürür orada uyuturdu. O dönemler çay fabrikasında çalıştığım için kendisine yardımcı olamıyordum. Yılda 15 ton çayı tek başına büyük sıkıntılarla topluyordu. Eşimin çektiği zorlukları görünce 1996 yılından itibaren çay toplama makinesi üzerinde çalışmaya başladım. Yaklaşık 20 çeşit çay toplama makinesi geliştirdim. Bu makinelerden 4üne patent aldım, ancak bu makinelerin hiçbiri istediğim düzeyde kullanışlı ve hafif olmadı” diye konuştu. Çalışmalarına yılmadan devam ettiğini, sonunda hızlı çalışabilen ve kolay taşınan çay toplama makinesini geliştirdiğini anlatan Çalışkan, makinenin benzinle çalıştığını söyledi. Yakıt deposu ve motorunun sırtta taşındığını, makas kısmı ve toplanan çayların depolandığı torbanın ise elde tutulduğunu anlatan Çalışkan, elle kumanda edilen bir düğme ile makinenin hızının artırılabildiğini vurguladı. Kas gücüne pek ihtiyaç duyulmadığı için kullanan kişinin fazla yorulmadığına işaret eden Çalışkan, şunları söyledi: “Bir bayan çok rahatlıkla makineyi gün boyu kullanabiliyor. Makine çok rahat bir şekilde çayların üzerinde gezdirilerek toplama yapılabiliyor. Makas ile bir üretici günde ortalama 250 kilogram çay toplarken, makine ile bu kadar çayı bir saatte toplamak mümkün oluyor. Zaman kazanmak açısından çok önemli. Makasla çay toplayan bir üretici gününün tamamını çay bahçesinde geçirirken, bu makine ile kısa sürede bahçeden çıkabilecek. Kadınlarımızın gün boyu çay bahçesinde olduğunu düşünürsek onlar için çok büyük bir kolaylık sağlayacak.”

Suat Hayri Çalışkan, daha önce ürettiği 4 çay toplama makinesi için Türk Patent Enstitüsünden ikinci adı üretildiği yıl olan “Devrim” ön adıyla patent aldığını ifade ederek, geliştirdiği bu makine için “Devrim 2011” adı ile patent başvurusunda bulunduğunu sözlerine ekledi. RİZELİ MUCİT DE ARABA YAPTI Rize Ardeşen’de oturan ve çevresinde ‘Laz Mucit’ olarak tanınan işçi emeklisi 55 yaşındaki Hayrullah Koçoğlu, daha önce yaptığı yürüyen tekne ve helikoptere otomobil ekledi. Koçoğlu’nun iki ayda tamamladığı ve adını, ‘Atmaca 53’ verdiği, sürücü ile birlikte 3 kişi taşıma kapasitesine sahip 1300 otorlu otomobil, saate 120 kilometre hıza ulaşabiliyor. Hurdaya ayrılan bir motoru onaran, diğer mekanik aksamlarını da kendisi yapan Koçoğlu, ekonomik olması amacıyla LPG sistemi taktığı otomobili 10 bin liraya mal etti. “İKİ YIL PROJESİ ÜZERİNDE ÇALIŞTIM” Hayrullah Koçoğlu, ürettiği otomobilin projesi üzerinde iki yıl boyunca çalıştığını belirterek, şunları söyledi: “Çok iyi çelik bir gövdeye sahip. Takla atsa içindekine birşey olmaz. Çok sağlam ve küçük bir aile arabasıdır. Bu arabanın hayranı çok. Yayla ve köy gezileri için uygun bir araç. Motor ve aktarma organları dışında tasarımı ve imalatı bana ait. İki yıl projesi üzerinde çalıştım. Motoru hariç bu araç yerlidir. Hiçbir eğlence çalışıp üretmek kadar zevkli olmamıştır. Gençlerin de bu tür işlere kafa yormasını isterim.” TRAFİĞE ÇIKMA UYARISI Koçoğlu, ürettiği otomobilinin tescil kaydı yapılamadığı için trafiğe çıkamadığını belirterek, bu yönde polis ekiplerinden uyarı aldığını söyledi. Koçoğlu, “Bu arabanın ‘Nüfus cüzdanı’ yok. Bu çocuk dünyaya gelmiş ama kimliği belli değil. Buna nüfus cüzdanı istiyorum. Trafiğe çıkamıyorum. Polis de, ‘Trafiğe çıkma’ diye uyardı. Arabamın trafiğe çıkması için izin istiyorum” diyerek yardım istedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir