T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2008/4266 K. 2010/586 T. 21.1.2010

 YİDK Tarafından Marka Başvurusu Hükümden Düşmeden Karar Verilmesi; YİDK kararının alındığında devam eden marka başvurusu vardır ve henüz hükümden düşmemiştir.

MARKA TESCİL BAŞVURUSU ( YİDK Kararının İptali İstemi – Davaya Konu YİDK Kararının Alındığı Tarihte Marka Başvurusunun Devam Eden Bir Başvuru Olduğu ve Henüz Hükümden Düşmediği Gözetilerek YİDK Kararının Yerinde Olup Olmadığının Tartışılması Gerektiği ) YENİDEN İNCELEME VE DEĞERLENDİRME KURUL KARARININ İPTALİ İSTEMİ ( Marka Tescil Başvurusu – Kararın Alındığı Tarihte Marka Başvurusunun Devam Eden Bir Başvuru Olduğu ve Henüz Hükümden Düşmediği/YİDK Kararının Yerinde Olup Olmadığının Tartışılması Gerektiği ) MARKA BAŞVURUSUNUN HÜKÜMDEN DÜŞMEDEN KARAR VERİLMESİ ( YİDK Kararının Yerinde Olup Olmadığının Tartışılması Gerekirken Markanın Hükümden Düştüğü Gerekçesiyle Dikkate Alınmaması Doğru Görülmediği ) KHK-556/m.7

ÖZET : Dava, davacı başvurusunun kısmen reddine ilişkin olarak alınmış bulunan Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurul Kararının iptaline ilişkindir. Mahkemece, davacı adına 18.sınıf yönünden tescilli bir markası olmadığı, davaya konu YİDK kararının alındığı tarihte marka başvurusunun devam eden bir başvuru olduğu ve henüz hükümden düşmediği gözetilerek, YİDK kararının yerinde olup olmadığının tartışılması gerekirken, markanın hükümden düştüğü gerekçesiyle dikkate alınmaması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Ankara 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20.11.2007 tarih ve 2005/334-2007/264 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi duruşmalı olarak taraf vekilleri tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 19.01.2010 gününde taraf avukatları tebligata rağmen gelmediğinden tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, temyiz dilekçesinin süresinde verildiği anlaşıldıktan, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Ayşe Altun tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkili şirketin 1964 yılından beri POLO ticaret unvanı ve markasını kullandığını, davacının POLO markasını uzun yılar boyu harcanan emek, zaman ve para sayesinde meşhur ve maruf hale getirerek, kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazandırdığını, 24.06.1980 tarihinde tescil edilen POLO markasının tanınmış marka olduğunu, davacının 2002/35661 Kod numarası ile “POLOTEEN” marka tescil başvurusunun “POLO JOJOBOY, POLO CLASSIC, PASCAL CLASSIC RACQUET CLUB POLO+ Şekil, POLO JEANSCO.” markalara benzer olduğu gerekçesiyle davalı TPE tarafından kısmen reddedildiğini, tescili istenilen POLOTEEN markanın kök sözcüğünün POLO olup TEEN ibaresinin ek olarak kullanıldığını, davacıya ait çok tanınmış marka olan POLO markasının “POLO +Ek” şeklinde davacı tarafından kullanılacak olmasının doğal olduğunu, TPE Markalar Dairesi kararına karşı yapılan itirazın YİDK tarafından kabul edilmediğini ileri sürerek, 30.12.2004 tarihli YİDK kararının iptaline, davacı başvurusunun tescil edilmek üzere ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının marka olarak tescilini istediği “POLOTEEN” ibaresinin dava dışı kişiler adına tescilli markalar ile benzer olup, TPE kararlarının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, dava konusu POLOTEEN markasının 18, 25 ve 35.sınıflar yönünden tescilinin istendiği, ancak dava dışı kişi ve şirketlere ait markalar nedeniyle 18, 35 ve 25/3, 5, 7.sınıflardaki ürün ve hizmetlerin başvuru listesinden çıkartıldığı, tescile engel olduğu düşünülen 15886, 27424 ve 30897 nolu markaların tescil süresince hükümden düşmüş olması nedeniyle eldeki davaya bir etkisinin olmayacağı, tescile engel gösterilen “181768 nolu POLO JEANS CO.”, “18824 nolu Şekil+POLO CLASSIC” ve “16587 nolu Şekil+3030 BOY POLO” markalarının tescili istenen “POLATEEN” ibare ile birebir aynı olmadığı, ancak bu markaların işaret bağlamında ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu; tescile engel olduğu kabul edilen 181768 nolu markanın 25/3, 18824 nolu markanın 35/4, 16587 nolu markanın 35/3, 8.sınıflardaki ürün/hizmetler yönünden tescil edildiği, davacı şirketin ise 2002/792, 2002/793, 1997/182971, 2000/9207 ve 2000/126388 ( ilk tescil tarihi 24.06.1980 olan ) nolu markaların maliki olup, bu markaların kullanıldıkları ürün ve hizmetler yönünden önceden elde edilmiş müktesep bir hakkı mevcut olduğu gerekçesiyle, dava konusu 2002/35661 kod nolu dosyadan tesis edilen YİDK’ nun 31.12.2004 tarih ve M-2369 sayılı kararının 18, 25/5, 7 ve 35/1, 2, 4, 5, 6, 7.sınıflardaki ürün/hizmetler yönünden iptaline ve anılan sınıflar yönünden tescil işlemlerinin devamı bağlamında ilana çıkartılmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2- Dava, davacı başvurusunun kısmen reddine ilişkin olarak alınmış bulunan 30.12.2004 tarihli Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurul Kararının iptaline ilişkin olup, dava konusu yapılan kısmi ret kararı 5 adet marka ve davacının başvurusundan önceki tarihli bir başvurunun varlığına dayalıdır. Dairemizin ve Hukuk Genel Kurulu’ nun yerleşmiş uygulamasına göre ( HGK. 19.11.2003 T, E. 2003/11-578, K. 2003/703 )YİDK kararının yerinde olup olmadığı, kararın alındığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmelidir. YİDK kararının verilmesinden sonra gerçekleşen olgular YİDK kararının iptali için açılan davalarda önemi haiz değildir. Zira kurum karar aldığı tarihteki koşulları değerlendirmek suretiyle dava konusu yapılan kararını oluşturmuştur. Redde mesnet 02.12.2002 tarihli ve 30897 sayılı başvurunun hükümden düşmesi ise 14.02.2005 tarihinde gerçekleşmiştir.

Mahkemece de kabul edildiği üzere başvurunun ortadan kalkması başvuru ile elde edilen öncelik hakkını ortadan kaldırır ise de, dava Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurul kararının iptaline ilişkin olduğundan sonradan başvurunun hükümden düşmüş olması redde mesnet alınan markaların hükümsüzlüğünde olduğu gibi bu davada önemi haiz değildir. Bir işletme tarafından kullanılan markanın asli unsuru muhafaza edilerek, markanın bu işletme ile bağlantısı ve tüketici nezdinde yarattığı imaj korunmak suretiyle, önceki markanın kapsadığı mal veya hizmetlerin ya da bir çeşidinin tüketiciye yenilenmiş bir marka imajı ile sunulması ve bu yolla marka sahibi işletmenin piyasaya arz ettiği mal veya hizmetlerinin işletmesel köken olarak öncekilerle bağlantılı olduğu mesajını veren yeni markalar yaratmak amacıyla önceki markada yer alan asıl unsurun yanına başkaca asli ve/veya tali unsurlar ekleyerek oluşturduğu markaların seri marka olarak kabulü olanaklıdır. İşletmenin önceki markasındaki ortak asli unsuru taşımakla birlikte esasen seri markaların her biri diğerinden bağımsız nitelikteki ticaret ve hizmet markalarıdır.

Davacının POLOTEEN ibaresini 18/1, 2, 3, 4, 5.sınıflar yönünden de marka olarak tescilini istediği, ancak davacı adına daha önceden bu sınıf yönünden tescilli bir markası bulunmadığı anlaşıldığından, dava konusu başvurunun bu sınıflar bakımından seri marka kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

O halde mahkemece, davacı adına 18.sınıf yönünden tescilli bir markası olmadığı, davaya konu YİDK kararının alındığı tarihte 02.12.2002 tarihli, 30897 sayılı marka başvurusunun devam eden bir başvuru olduğu ve henüz hükümden düşmediği gözetilerek, YİDK kararının yerinde olup olmadığının tartışılması gerekirken, 30897 sayılı markanın hükümden düştüğü gerekçesiyle dikkate alınmaması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, kararın ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 03,15 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 21.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi