“Mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya üretim yeri, coğrafi kaynağı gibi konularda halkı yanıltacak markalar” tescil edilemez. 7/1(f) maddesi , mal ve hizmetlerin niteliği, kalitesi, üretim yeri, coğrafi kaynağı gibi durumlara ilişkin yanıltıcılığı kapsamaktadır. 

Tüketiciyi korumayı amaçlayan 7/1(f) maddesinin uygulamasında, ilgili işaret nedeniyle tüketicinin yanılma ihtimalinin gerçekten bulunup bulunmadığının tespiti gerekir. Bu çerçevede, mal ve hizmetin niteliği, satış noktası ve olası tüketici kesiminin özellikleri de dikkate alınır. Başvurunun 7/1(f) maddesi kapsamında değerlendirilebilmesi için işaretin halkı yanıltıcı nitelikte olması yeterli olup başvuru sahibinin yanıltma, aldatma kastıyla hareket edip etmediğine bakılmaz. 

Yanıltıcılık değerlendirmesi somut olayın özelliklerine göre her markanın kendi özel koşulları dikkate alınarak yapılır. Bir işaretin ilgili tüketici kesimi açısından yanıltıcı olup olmadığının tespitinde bazı temel soruların cevabı yol gösterici olacaktır: 

i. İşaret, ürünün herhangi bir özelliği, kalitesi, görevi, bileşimi veya kullanımı konusunda yanlış bir tanımlama yapıyor mu?

 ii. Evetse, ilgili tüketiciler bu yanlış tanımlamaya gerçekten inanabilir mi? 

iii. Evetse, bu yanlış tanımlama tüketicilerin alım kararını etkiler mi? 

Diğer yandan, başvurunun eşya listesinde yer alan mal ve hizmetlerin özellikleriyle markada yer alan işaret arasında açık ve belirgin bir zıtlık olması gerekir. Kural olarak, başvuru sahibinin tescili talep edilen işareti gerçekten ilgili özellikleri taşıyan ürünler üzerinde kullanacağı kabul edilir. Örneğin, “John Miller’s Genuine Leather Shoes (John Miller’ın Hakiki Deri Ayakkabısı)” ibareli başvurunun eşya listesinde “ayakkabı” olması halinde bu markanın “hakiki deri ayakkabılar” üzerinde kullanılacağı kabul edilerek başvuru yanıltıcı bulunmazken, eşya listesinde “plastik ayakkabılar” bulunması halinde açık ve belirgin bir zıtlık ortaya çıkar ve belirtilen kriterler çerçevesinde başvuru ilgili mallar için yanıltıcı nitelikte kabul edilir. Diğer bir deyişle; tüketicilerin yanılacağı konusunda küçük bir olasılık yeterli değildir. 

Gerçek ve elle tutulur bir nedenin varlığı ve bunun sonucunda orta düzeyedeki tüketici kitlesinin ciddi derecede şüpheye düşmesi gerekir. 7/1(f) maddesi ve yanıltıcılık konusunun değerlendirilmesinde esas alınacak temel unsur, ilgili işaretin, mantıklı ve rasyonel olarak satın alma tercihinde bulunan ortalama tüketicilerin tercihlerini etkilemesi ihtimali üzerine kurulmalıdır. Bu yaklaşım, yanıltıcılığın gerçekçi olmayan kurgusal hallerde uygulanması durumunu dışlamaktadır

. Bu durumda, 7/1(f) maddesi anlamında bir yanıltıcılıktan bahsedilebilmesi için işarette yer alan asli veya yardımcı bir unsur nedeniyle tüketicinin gerçekte satın almayacağı veya yararlanmayacağı bir mal ve hizmeti sırf işarette yer alan sözcük veya anlatım nedeniyle satın alma veya yararlanma yoluna gitmesi gerekir. Dolayısıyla, yanıltıcılık, gerçek yaşamda, gerçekten yanıltıcılığa yol açabilecek durumlarla sınırlı biçimde değerlendirilmeli, kurgusal, zihinlerde oluşturulmuş yanıltıcılık senaryoları değerlendirmeye dâhil edilmemelidir.

 İki marka arasındaki benzerlikten kaynaklanan veya markanın ticari kaynak gösterme fonksiyonuna ilişkin bir yanıltıcılık 7/1(f) maddesi kapsamına girmez. Sonuç olarak, bir işaretin 556 Sayılı KHK’nın 7/1(f) maddesi kapsamında değerlendirilebilmesi için, belirli bir mal ve hizmetin işarette belirtilen niteliklere aykırı olarak piyasaya sunulması sonucunda ortalama tüketici bakımından önceden öngörülemez zararlara yol açacak veya telafi edilmesi güç ya da mümkün olmayan problemleri ortaya çıkaracak hallerin oluşması ihtimalinin bulunması gereklidir. 

Mal ve Hizmetin Üretim Yeri veya Coğrafi Kaynağı Konusunda Yanıltıcılık Bu kapsamda bir yanıltıcılıktan söz edilebilmesi için tüketicilerin, ilgili malın gerçekten markada belirtilen coğrafi yere ait bir mal olmamasına rağmen, söz konusu coğrafi yerden kaynaklandığını düşünerek yanılgıya düşebilmesi durumu incelenmelidir. 

Bir malın üretim yerinin o ürün ile ünlü olup olmadığı veya o üretim yerinin hammadde veya üretim süreçleri açısından ürüne üstünlük sağlayıp sağlamadığı da yanıltıcılık değerlendirmesinde dikkate alınmalıdır. Bir işaretin, malın üretim yeri ya da coğrafi kaynağı konusunda yanıltıcı olduğunun tespiti için aşağıdaki şartların gerçekleşmesi gerekir:

 i. İşaretin ilgili tüketicinin zihninde oluşturduğu asıl anlamı bir coğrafi yerin adı olmalıdır. 

ii. İlgili mal ve hizmetler o coğrafi yerden kaynaklanmamalıdır. 

iii. Ortalama tüketicinin ilgili mal ve hizmetin o coğrafi yerden kaynaklandığını düşünme ihtimali çok yüksek olmalıdır.

 iv. Tüketicilerin o mal ve hizmeti satın almalarının asıl nedeni ilgili yanlış tanımlama olmalıdır. 

Coğrafi kaynak belirten bir ibareyi veya tescilli bir coğrafi işareti tali unsur olarak içeren marka başvurularında, başvurunun eşya listesinde yer alan malların nitelikleriyle marka örneğinde belirtilen coğrafi işaret arasında açık, belirgin bir zıtlık olması halinde 7/1(f) maddesi uygulanır. 

Örnek: “FEAST ETKİN KEBAP” şeklindeki marka, eşya listesinde “urfa kebabı” bulunması halinde bu mallar için yanıltıcı nitelikte iken, “et ürünleri”, “kebaplar” ya da “süt ürünleri” için yanıltıcı nitelikte değildir. Benzer şekilde, “FAVORISWISS” markası “saatler” ya da “İsviçre menşeli saatler” için yanıltıcı nitelikte değilken, “Almanya menşeli saatler” için yanıltıcı nitelikte kabul edilir. Sonuç olarak, coğrafi kaynak belirten bir işareti tali unsur şeklinde ihtiva eden bu tür başvurular, açık, belirgin bir zıtlık olmadığı sürece, genel ürün adları için yanıltıcı nitelikte kabul edilmez, sadece ilgili coğrafi yer ile belirgin zıtlık içeren ürünler için yanıltıcı nitelikte kabul edilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir