Kendisi ayrı bir Faydalı Model veya patent tescil ettirse bile bağlı patent söz konusu olduğu sürece öncekinin koruma kapsamı ve geçerliliğinin devam eder. 11. Hukuk Dairesi         2014/12097 E.  ,  2014/20282 K. •     “İçtihat Metni” MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 

 24/04/2014 NUMARASI : 2013/27-2014/44 Taraflar arasında görülen davada İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/04/2014 tarih ve 2013/27-2014/44 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı tarafın iddiaları

Davacı vekili, müvekkilinin “Ozpack” markasını taşıyan özel çanta klasörler için TPE’de FM, tasarım, marka tescilleri bulunduğunu, davalı şirketin “M. C..” isimli ihlal ürünleri satıp dağıttığını, İzmir’de Ş.. A.. adına kesilen faturanın bu yolda kanıt olduğunu, İzmir Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2012/20 D.iş dosyası ile yapılan tespitte “M. C..” etiketini taşıyan ürünlerin müvekkiline ait 2010/01156 FM’in unsurlarının kullanıldığının belirlendiğini, öte yandan, 2012/10 D.iş dosyada dava dışı kişi aleyhine yapılan tespitte 2010/01437 nolu FM’in 1, 2, 7 ve 8 istemlerinin kullanıldığının belirlendiğini, müvekkilinin 2010/00835 nolu tasarımın benzeri ürünlerin yapıldığının tespit edildiğini ileri sürerek, davalı şirketin marka, tasarım ve FM haklarına tecavüz eylemlerinin durdurulmasını, 1.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminata haksız eylemden başlayan faizi ile karar verilmesini, ihlal ürünlere el konulup, toplanmasını ve ilan yapılmasını talep ve dava etmiştir.  Davalı vekili, müvekkili şirketin “M. C..” ürünleri için TPE’de kayıtlı marka ve FM tescili bulunduğunu, ürünlerin bu belgelere dayalı olarak üretildiğini bildirerek, davanın reddini savunmuştur.   

Davalının savunması

Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporu kapsamından, davalı ürünlerinin tescilli markasının “M. c..” olduğu herhangi bir marka ihlalinin söz konusu olmadığı, davalının farklı bir isimle piyasaya sürdüğü klasör çantaların davacıya ait 2010/01437 nolu Faydalı Model ve 2008/02881, 2010/00835 nolu tasarımlar kapsamında olmadığı, ancak ilk bilirkişi raporunda tespit edilen ve davalı ürünü ile dayandığı Faydalı Model bakımından bir farklılık ve yenilik olarak belirtilen noktanın, önceki tarihli davacıya kayıtlı 2010/01156 sayılı Faydalı Model’e bağlı yeniliği kapsadığı, üstüne yeni bir özellik konmuş olsa bile, bağlı patent durumunun söz konusu olduğu ve davalı ürününün davacıya ait 01156 sayılı Faydalı Model’i ihlal ettiği, Patent KHK’nın 79. maddesi uyarınca patent konusunun bağımlılığı nedeniyle sonraki patent sahibinin önceki patent sahibinden izin almaksızın önceki patent istemini kullanamayacağı, kendisi ayrı bir Faydalı Model veya patent tescil ettirse bile bağlı patent söz konusu olduğu sürece öncekinin koruma kapsamı ve geçerliliğinin devam ettiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalının klasör çanta ürünlerinde davacıya ait 2010/01156 nolu Faydalı Model’in istemlerini kullanarak üretim, satış ve tanıtım yapma eyleminin tecavüz oluşturduğunun tespitine, önlenmesine, giderilmesine, davacının ileri sürdüğü diğer Faydalı Model, tasarım ile markaya tecavüz iddiaları yerinde görülmediğinden reddine,1.000 TL maddi tazminatın ve 3.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyen yasal faiziyle davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, karar kesinleştiğinde hüküm özetinin 3 ay içinde başvurulmak kaydı ile ulusal çapta yayın yapan bir gazetede ilan edilmesine karar verilmiştir.

Kararın temyizi sonrası süreç

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 551 Sayılı KHK’nin 79. maddesi uyarınca “Patent konusu buluşun kullanılması, önceki tarihli bir patentle korunan buluşun kullanılması ile mümkün olması halinde bu husus patentin geçerliğine hiç bir engel teşkil etmez”. Somut uyuşmazlıkta mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi heyetince düzenlenen 25/10/2013 tarihli ek rapor da davalının “my class” isimli ürününün davacının 2010/1156 sayılı faydalı model belgesinin istem 1 deki unsurları ile sağlanan defter, kitap taşıma işlevinden daha da ileri gidilerek notebook, tablet, bilgisayar gibi ürünlerin taşınmasına da imkan verdiği ve buna uygun davacının ürününden farklı bir yapılanmanın oluşturulduğu hususu belirtilmiştir.

Aynı raporda neticeten, davacının 2010/1156 sayılı faydalı model belgesinin 1 nolu istemleri ile davalının ürününün işlevsel açıdan farklılık taşıdığı mütalaa edilmiştir. Her ne kadar davalı da faydalı model kapsamında üretim yaptığını savunmak suretiyle başkası adına tescilli faydalı model belgesinden kaynaklanan bir hakka dayanmışsa da, az önce de belirtildiği üzere 551 Sayılı KHK’nın 166. maddesinin atfıyla aynı KHK’nın 79. maddesinin somut uyuşmazlık bakımından uygulanabilmesi için faydalı model belgelerinin buluş konularının bağımlı oldukları hususunun dolayısıyla da bir buluşun kullanılabilmesi için diğerine ihtiyaç duyulduğunun belirlenmesi gerekmektedir.

Oysa, bahsi geçen ek bilirkişi raporunda faydalı model belgelerinin kullanılabilmeleri hususunda birbirlerine bağımlı olmaları gerektiği konusunda bir mütalaa bulunmayıp sadece söz konusu 25.10.2013 tarihli bilirkişi raporunda davacının 2010/1156 sayılı faydalı model belgesinin 1 nolu istemindeki unsurlar ile davalı “my class” ürününün işlevsel açıdan farklılık taşıdığı görüşü açıklanmıştır. Bu bakımdan, 551 sayılı KHK’nın 166. maddesi atfıyla 79. maddenin somut uyuşmazlıkta uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu nedenle, mahkemece alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.  SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 23/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: Yargıtay